Biz araç seçmedik, araç bizi seçti desek daha doğru olur galiba. Çünkü, her ne kadar karavan hayalimiz olsada bunu gerçekleştirmeye henüz karar vermemişken, araç bizi buldu. Şu satılık ilanlarının yayımlandığı çok ünlü sitelerden birinde, hayalimizdeki karavanın özelliklerini taşıyan bir panelvana denk gelince, biraz hesapsız plansız öyle işte birdenbire gittik aldık.
Hayalimizdeki karavanın özellikleri deyince az biraz bahsetmek gerek diye düşünüyorum. İşin aslı bize göre bir çocuk ön koltukta oturmamalı; dolayısıyla çocuk, arkada bulunan yolcu koltuğuna çocuk oturtma sitemine bağlanmış bir pozisyonda yolculuk yapmalı düşüncesindeyiz. Karşımıza çıkan panelvanında yükleme bölümünde ruhsata işli 3 adet yolcu koltuğu bulunması bizi ilk etkileyen özelliği olmuştu. Ruhsata işli kısmının altını çizmeliyiz, çünkü araştırmalarımız dahilinde araca ilave koltuk için milyon tane prosedürü yerine getirmek gerekiyormuş. Bu hem zaman hemde maliyet açısından bizi yorar gibi görünüyordu.
Bir diğer sebebimiz yarım camlı bir panelvan oluşu. Bu da yükleme bölümü için ekstra maliyet gerektirmeden cam, pencere sahibi olmak anlamına geliyor. Üstelik karavan penceresi takılmadığı için, dışardan karavan görünümünü biraz daha azaltmış oluyordu. Dışardan karavan gibi görünmemesi, güvenlik açısından önemli bize göre.
Yüksek tavanlı bir panelvan oluşu da tercih sebeplerimizden. Emrah’ın konforunu oldukça arttırdığı gibi, gece bölümü için 2 katlı yataklar yapmamıza olanak sağlayacak bir özellik. Aslına bakarsanız 2 kat yatak diğer koşullarda da uygulanabilir, fakat yüksek tavanlı bir araçta alt yatak altı depolama alanından feragat etmek gerekmeyecek diye düşünüyoruz.
Ayrıca aracın belediyeye ait bir hizmet aracı olarak kullanılmış olması da, direk bakımlarının zamanında yapıldığını düşünmemize neden oldu. Tabi bundan emin olamazdık. O yüzden işimizi garantiye alıp, aracı satın almadan önce exper raporunu görmemiz gerekirdi. Ve bu raporlar bizim beklentimizi oldukça karşıladı. Dahası aracın kullanım alanı konusunda da bi takım araştırmalar yaptık. Belediyenin yollara ektiği çiçeklerin taşımacılığını yapmış! Bunu öğrenince temizliğinin çok zor olacağını düşündüğümüz toprak kalıplarını göz ardı edip, aracın ağır yükler taşımamış olmasına odaklandık.
2012 model Ford Transit 350 L aracımızın, çift airback, elektrikli dikiz aynaları, yağmur sensörü, otomatik silecekler, ışık sensörü, otomatik farları olması da bizim için artı bir durum oldu. Ve aldığımız hafta bakımları için onu servise götürdüğüm sabah ısıtmalı ön camın ne kadar kıymetli olduğunu anladım.
Gel gelelim, proje konusunda görüştüğümüz bir kaç mühendisten aldığımız farklı farklı bilgiler sonrası, araştırmalarımızı biraz daha detaylandırdık. Çocuk oturtma sisteminin ön koltuğa takılabilmesi şartlarını biraz araştırdık ve hem Ecem’in hemde aracımızın bu şartlara uygun olduğunu öğrendik (bunu bir süre sindirmeye çalıştık) ve arka koltukları iptal etmeye karar verdik. Böylece Ecem bizimle ön koltukta yolun tadını çıkararak seyahat edebilecek, bizimde gözümüz arka koltukta kalmayacak 🙂
Dip not: Yakın geçmişte karavanımızın dönüşüm sürecini başlattık. Yapım süreci hakkında video editlerimizi de başlattık. Detayları yazılarımda paylaşacağım, fakat videolarımızı da takip etmek isterseniz buraya tıklayarak youtube profilime gidebilirsiniz. Yeni videolardan haberdar olmak isterseniz abone olup, zili açmayı unutmayın.Ve buradan karavan yapımına dair blog yazılarıma ulaşabilir, “ama ben anlık takipte olmak isterim” derseniz buraya tıklayarak instagram profilime gidebilirsiniz. Takip edip, bildirimleri açararak karavan yapımında bize güzel enerjinizle destek olursanız, çok mutlu oluruz…
Hayallerimize doğru yaptığımız yolculuklarımız kim bilir belki içinizden bir kişiye bir ışık olur, belki de yapacağınız bir yorum bize ışık olur.. Sürçü lisan ettiysek affola.
Bir gün bir yerlerde karşılaşmak ümiydiyle.. Mutlu kalın, mutluluğunuzu paylaşın, çünkü mutluluk paylaştıkça çoğalır..