PakoCan’dan bahsetmiş miydim?
“Pakooo…
Pako Caaaannnn…
Seni kuçuuu…”
Herşey bu cümleler ile başladı..
Ferdinand’ı tanır mısınız? Arenada dövüşmektense kırda bayırda çiçek koklamayı tercih eden bir boğa… Ferdinand’ın duygu dolu hikayesini anlatan 2017 yapımı animasyon, yani Ferdinand bir dönem bizim Ecem hanımın favori filmiydi. Bu filmde geçen o 3 satır Ecem’in dilinden düşmüyordu..
“Pakooo…
Pako Caaaannnn…
Seni kuçuuu…”
Tüm bunlar bir kenarda dursun..
Emrah ile dönem dönem dillendirdiğimiz bir konu vardı.
“Keşke köpeğimiz olsa”
Sevimli bir köpek ile karşılaşınca biz;
“Yaaa keşke bizim olsaaann”
Eve gelip terlikleri ayağımız getirecek birine ihtiyaç duyduğumuz da biz;
“Keşke köpeğimiz olsa” 😛
Ama öyle olmuyor ki..
“Keşke köpeğimiz olsa”
“E hadi alalım”
Böyle bir şey yok..
Bunun sorumlulukları, bir çocuğun sorumluluğunu almakla aynı şey..
O yüzden bu sorumluluğu alabileceğimize inandığımız an, kendimize güvendiğimizde, köpekten vazgeçip, çocuk yaptık 😀
İçimizde kaldı mı? Ya kalmaz mı!
Ama şansımıza bak şimdi arkadaşım.. Köpek sahibi olmaktan vazgeçip ailemize katılmasından gayet mutluluk duyduğumuz bu minik kız çocuğu Ecem, nasıl olduysa oldu ama yüksek derece hayvan sevgisiyle dolu bir çocuk oldu..
Sokak hayvanlarını beslemekle başladı, zaman içinde onları eve götürme isteği ile doldu çocuk.
Her gördüğünü hayvanı eve götürmek istiyordu. Ama evde 2-3 yaşında bir çocuk varken, yaşça büyük bir köpeği eve götürmek çok riskli bence.
Tanımıyorsun, bizim kıza bir zarar verir vs korkusu taşıyorsun haliyle.. Zaten çocuk bu seveyim derken mıncık mıncık sıkıyor, bu durum canını acıtabilir falan.. Başka şartlarda olsa neden olmasındı ki?
Ecem’in hayalleri devam ediyordu..
Bir gün bir zürafası olacak, adını unuttum vallahi. Sordum şimdi, oda unutmuş 😊
Neyse bir gün bir atı olacak, adı da “Şapka”..
Bir gün kedisi olacak, adı “Ket”..
Bir gün bir köpeği olacak adı da “Pako dog”.. Ve ona diyecekki,
“Pakoooo, Pako Caaan, Seni kuçuuu”
Uzun süre bu hayalleri dinledik, ama hayvan ticaretine de karşıyız..
Derken 1 Şubat 2020.. Emrah arkadaşının sosyal medya hesabında görüyor, onun yakışıklı köpeği Alex baba olmuş.. Biz Pakoyu o gün sevdik, anne sütü ile büyümesini bekledik, anne ve babasına Pako’ya iyi bakacağımız sözünü verdik, biraz da mama 😊
Biz onu beklerken halk arasında gençlik hastalığı diye bilinen distemper hastalığına yakalanmış, birazda kurtlu bir köpekti Pako.. Hızlıca Pako’nun tedavilerine başladık. Bir süre tedavi için koşturduk ve sonunda sağlıklı bir yaşam sunabildik ona..
Eve gelmeden çok çok zaman önce adı belli olan Pako dog isminde biraz oynama yapmak için Ecem’i ikna etmemiz gerekti. Sonuç itibariyle ismi Pako Can oldu.. Çokta önemli değilmiş aslında, hepimiz ona Pako diyoruz. Bazende sadece Kuçu..
Ve biz; 1’ken 2.. 2 iken 3 olduk.. Bugün ise 4 kişilik minik bir aileyiz..